Nasıl Kullanılır ?

Yapılacak etkinliğe ve içeriğe bağlı olarak hazırlanacak teşhir, tanzim, sunum, eğitim konseptinde tek ya da çok kullanıcılı sistemler halinde kullanılır.

Gerçek zamanlı bir sanal ortam yaratabilmek için; C++ , Perl, Java ya da Python gibi ortak program dilleri ve bunlarla uyumlu bilgisayar grafik kütüphaneleri kullanılmaktadır. OpenGL, Direct3D, Java 3D ve VRML en popüler bilgisayar grafik kütüphaneleri olup bunların kullanımı; sistem gereksinimleri, performans, programın amacı ve donanım platformu özelinde doğrudan etkilidir.

Bu sistemler kullanıcıya görseli aktarabilmek için bir yola ihtiyaç duyar. Birçok sistem, bunu yapabilmek adına her göz için farklı bir monitörün olduğu HMD başlıklarını kullanmaktadır.

Diğer sanal gerçeklik sistemleri ise görüntüyü odanın duvarına, yerine ve tavanına yansıtabilmektedir. Bu sisteme Computer Assisted Virtual Environments (CAVE) / Bilgisayar Destekli Sanal Ortam denmektedir. Küçük bir odanın tüm yüzeylerine projeksiyon ile görüntüyü yansıtarak bu sistemi ilk kez hayata geçiren kurum İllinois -Chicago Üniversitesi olmuştur. Kullanıcılar bu sistemin içerisinde dolaşabilmektedir ve bunu yaparken takılan özel gözlükler de bu illüzyonu daha gerçekçi hale getirmektedir. CAVE görselleri kullanıcılara çok daha geniş bir görüş alanı sağlamakta ve bu da kişiyi bu ortamın içine hapsedebilmektedir. Bu ortam birden fazla kişinin aynı anda bu deneyimi yaşamasına olanak tanımaktadır. Diğer sistemlerle karşılaştırıldığında CAVE görselleri daha çok alan kaplayan ve daha pahalı sistemlerdir.

Bu teknolojiyi işler kılmak için gerekli olan sistemlerden biri de Tracking / İzleme sistemleridir. Tracking sistemi görüntüleme teknolojileriyle yakından ilintidir. İzleme sistemleri kullanıcının bakış açısını tespit ederek ekrana doğru resimlerin gönderilmesini sağlar. İzleme teknolojisindeki gelişmeler Sanal gerçekliğin ardından gelmektedir bunun sebebi de bu sistemlerin gelişiminin sanal gerçeklik ile birebir bağlantı olmasıdır. Bu sebeple sanal ortam teknolojisi ilerlemeden izleme teknolojilerinin mesafe kaydetmesi düşünülemez.

Giriş cihazları da sanal gerçeklik sistemleri açısından oldukça önemlidir. Şu anda bu cihazlar iki üç düğmeli controllerlardan, elektronik eldivenlere ve ses tanıma yazılımlarına kadar uzanmaktadır. Sanal gerçeklik ile uğraşan bilim insanları ve mühendisler telepresence olgusunu güçlendirebilmek adına kullanıcıya doğala yakın bir his veren cihazlar geliştirmek için durmaksızın uğraşmaktadır.

 Bu cihazlardan bazılarına şunlar örnek verilebilir; joystickler, izleme topları, kontrol çubukları, data eldivenleri, ses tanıma, hareket takipçileri/giyilebilir teknolojiler...